Biz iki yıl önce İsveç’e geldiğimizde de bu güzergahı yürümüştük. Tabi o zaman Simay’ımız yoktu. Bu gelişimizde +1 olmamız bizim trekking yapmamıza engel olmadı. Bu konuda arkadaşlarımızın hakkını yememek lazım. Çünkü onlar tipik bir İsveç ailesi olarak bu konuda çok tecrübeliler. Spora, doğaya düşkün ve sosyal olmaya özen gösteren arkadaşlarımız bu tatilimizde de trekking programı yaptılar. Trekkingte ihtiyacımız olan her malzemeyi, bilgiyi arkadaşımız Özlem bize sunmuştu. Nil’in Özlem’in sırtında orman yürüyüşlerinde büyüdüğünü düşünürsek bu sonsuz deneyimle hiçbir konuda zorlanmadığımızı söyleyebilirim. Özellikle ilk yaşını İsveç’te kutlayan kızımızı nasıl taşıyacağımız konusunda hiç zorlanmadık. Çünkü Nil’in kullandığı sırt sandalyesi vardı. Bu yürüyüş için biz onu ödünç aldık ve onu taşıma görevi tabi ki sevgili babamıza düştü. Eğer siz İsveç’e gidip de o güzelim ormanlarında trekking yapmak isterseniz sırt sandalyesi için XXL bakabilirsiniz.

Eğer Kışın özellikle Kasım-Aralık aylarında İskandinav bölgesine gidiyorsanız bilin ki en karanlık dönemi yaşayacaksınız. Soğuk ve karanlık bir dönem. Gündüzler çok kısa sürdüğü için gün içinde sadece bir aktivite yapabilmeye zamanınız oluyor. O yüzden programlı olmak ve seri hareket etmek çok önemli. Arkadaşımız bölgeyi ve rotayı bildiği için bizim ayrıca araştırma yapmamıza gerek yoktu. Ama İsveç’e ilk defa gidecek ve bunu deneyimleyecek olanlar google’dan “Svenska Turist föreningen” , “Vandrings led” bu şekilde aratarak bilgi toplayabilirler.

Gelelim İsveç Kärsön’de 6 km’lik trekking parkuruna. Bu bölgenin özelliği, ormanın sit alanı olması. Buradan hiçbir şekilde bir ağaç kesilemez, kesilen ağaç yüklenip götürülemez. Ağaç kesilmesi gerekiyorsa ki onun da sebebi, hayvan ve insanların geçişini engelleyecek durumda ise kesilebilir, belediye görevlileri tarafından kesiliyor. Ve ormanda kuşlar yesin diye çürümeye bırakılıyor. Ekolojik denge nasıl da güzel korunuyor, doğaya, doğadaki canlılara nasıl da saygılı davranılıyor…Diğer bir özelliği gölün diğer tarafında İsveç Kralı’nın yazlık sarayı bulunuyor. Manzara parkur boyunca size eşlik ediyor.

6 km’lik Kärsön parkurunda iki seçenek var. Birincisi ormanın içi, ikincisi aşağıda gölün kenarı. Biz 2017 yılında aşağı göl kenarı güzergahını yürüdüğümüz için ve bu sefer sırtımızda bebek taşıdığımız için yukarı yolu, ormanın içini tercih ettik. İsveç Orman yürüyüşlerinde öğrendik ki ormanda da bir trafik var. Ağaçlardaki kırmızı noktalar patikanın güzergahını gösteriyor.

Belli yerlerdeki ok işaretleri de güzergah seçeneklerini gösteriyor.Bunları doğru bir şekilde takip edebildiğiniz takdirde kısa ya da uzun parkurunuzu sorunsuz bir şekilde bitirebilirsiniz.

Bununla beraber orman yürüyüşünün sorunsuz bitmesi, giyindiğiniz ayakkabı ve kıyafetlerle doğru orantılı. Kış döneminde mutlaka su geçirmeyen trekking bot kullanmak size fayda sağlayacaktır. Üzerinize yine su ve rüzgar geçirmeyen mont ve kar pantolonu giyinmelisiniz. Kar pantolonunun üzerinize tam oturmamasına özen gösterin. O soğuk havalarda kan dolaşımının sağlıklı olması için dar değil bol giyinmek önemli. Şapka ve eldiven mutlaka ama mutlaka yanınızda olsun. Hareket halinde olmanız bile ellerinizin donmasını engellemiyor:) Çorabınızın yün çorap olmasına özen gösterin.

Bebek ve çoçuk kıyafetlerine gelince çok kaliteli sağlam bir kar montu olması gerekiyor. Sırtınızda taşıdığınız bebeğiniz için bir yün eldiven ve üzerine kar eldiveni giydirirseniz hareketsiz olan bebeğinizin ellerinin sıcaklığını garintilemiş olursunuz. Ayaklarına yine yün çorap ve ayakkkabı giydirdikten sonra en üste yine büyük numara kalın bir çorap daha giydirmenizde fayda var çünkü o bizim gibi hareketli değil dolayısıyla o soğuktan etkilenmesi kaçınılmaz. Ve hatta arada ellerini, ayaklarını, vücudunu ovuşturmanızı da tavsiye ederim. Çünkü ortalama gidiş dönüş yaklaşık 2 saat orman içindeydik ve süre zarfında hiç hareket etmeyen bebeğinizin arada kan dolaşımını hızlandırma görevi size düşüyor. Ben trekking sırasında Simay’ın yanaklarını elimle çok ısıttım.

Bebeğinizin ellerini, ayaklarını garantiye aldıktan sonra korkmanıza gerek yok. İsveçlilerin dediği gibi “kötü hava yoktur, yanlış kıyafet vardır”. Ayrıca Simay o güzelim orman havasında yürüyüş boyunca babasının sırtında mışıl mışıl uyudu.

Ve İsveç’teki yürüyüşlerimizin en güzel hali, küçük bir mola:) Her yürüyüşte birimizin sırtında içecek – yiyecek çantası olur. Zaten ormanda yürürken mesafe ne olursa olsun o soğuk havada susamıyorsunuz ama sıcak bir şeyler içme isteğiniz oluyor. Yanınıza mutlaka sıcak çikolatanızı ya da kahvenizi alın ve tabi ki o safranlı kekleri unutmayın. 🙂 Çam kokularının arasında manzarının güzelliği karşısında sıcak bir şey yudumlamak oldukça keyifli.

Bu manzara Kärsön’deki yürüyüş güzergahının mola yeri. Yani en azından biz burada mola verdik. Göl ayaklarınızın altında karşıda güneş güne veda ediyor.

Biz kızımızla gün batımına eşlik ederken Özlem bizi fotoğraflıyor:)

Bebekle, çocukla tatil elbette biraz daha zor ama yapmak istediklerinizi şartlara uygun hale getirebilirsiniz. Böylelikle ona şimdiden bir sürü anı biriktirmiş olursunuz. Bir ebeveyn olarak arzuladığımız şey de bu değil mi; beraber yaşayıp beraber öğrenmek.

Umarım verdiğim bilgiler size faydalı olur. Sizler de en az bizim kadar doğada olmaktan keyif alırsınız.

Yazı Sahibi: Gül Can Yılmaz

Instagram: guldennotlar