Bu konu her annenin korkulu rüyası bence. Bebeğimle yolculuğa çıkabilir miyim, yolda problem yaşar mıyım, çok ağlar mı, ağlarsa nasıl başetmeliyim, başedemezsem ne yapmalıyım, yanımda neler bulundurmalıyım…Onlarca soru / sorun üretebiliriz. E başlayalım bir yerden…
Beni tanıyanlar bilir. Yılda en az 4 defa seyahat ediyorum / etmek zorundayım. (Eşimin işi sebebiyle Cidde’de yaşıyoruz, her 3 ayda bir okullar tatil olduğu ve tüm mahalle ülkesine göç ettiği için bu zevkten öte, bir zorunluluk haline geliyor )
Bu 4 tatil de yılın farklı zamanlarına denk geliyor. Peki bu ne demek? 4 mevsim seyahat ediyorum ve her seyahatte taşıdığım eşya mevsimsel zorunluluklardan dolayı değişiyor. Bu da yanıma almak için kocaman bir sırt çantası edinmem gerektiğini bana söylüyor. Ben de ilk iş kocaman, bol bölmeli, taşıması rahat bir sırt çantası satın aldım.
İlk yolculuğumuza Ali Efe daha 32 günlükken çıktık. Doğumu Türkiye’de yaptığım için eve dönmemiz gerekiyordu. Klasik, bir çoğunuz biliyorsunuzdur. Uçakla seyahat ediyorsanız kalkışta ve inişte bebişi emzirmeniz gerekiyor (kulakları tıkanmasın diye) Zaten 32 günlük bebek, çoğunlukla uyuduğu için yolculuk süt liman geçiyor. Hatta altını yalnızca 1 defa değiştirmeniz de yetiyor.
Sonraki yolculuğumuz Ali Efe 4 aylıkken gerçekleşti. Cidde-Hatay, Hatay-Ankara, Ankara-Eskişehir, Eskişehir-Ankara, Ankara-Hatay ve Hatay-Cidde yönlerinde, 20 gün içerisinde seyahat ettim. 😦 Tüm bu yolculuklar boyunca Ali Efe ile yalnızdım, hayal edin halimi.
O dönemde hala emziriyor olduğum için bir nevi işim kolay oldu. Kalkışta emzirdim, zaten uçağın sesinden ve sütün verdiği huzurdan ve tokluktan uyuyakaldı minik. Sonra bir baktım davetsiz, kötü kokulu misafirlerimiz tüm kabin ekibi ve yolcularla beraber bizimle. Uçağın küçücük tuvaletinde bir süre alt değiştirme masası aradım. (Daha önce hiç bir yere dokunmadan hızlı hızlı kullandığım tuvalete hiç alıcı gözle bakmamışım, onu farkettim) Acemi olduğum her yerimden aktığı için, yaşadığım paniği farkeden iyi kalpli güzel hostes yardımıma yetişti. Tüm işlem boyunca yardımcı oldu. Hatta bir süre Ali Efe’yi sevmek için aldılar, bana da rahatlamam için bir kahve ve 15 dakikalık çok kıymetli bir zaman ısmarladılar. Nasıl iyi geldi anlatamam. Sonra zaten iniş başladığı için tekrar emzirmeye başladım. Bu süreçte mutlaka emzirme önlüğü edinmenizi öneririm. Çünkü ilk aylar çok sık emzireceğiniz ve her zaman evde olamayacağınız için önlüğe ihtiyacınız olacak.
Önemli konulardan biri de bebek arabasını nerede uçağa vermeniz gerektiği. Benim tavsiyem uçağın kapısında vermeniz. O noktaya kadar hem eşyalarınızı hem de bebişinizi taşıyabilmeniz için araba gerekli. Eğer tek başınaysanız uçağa binmeden önce yolcular arasında birinden yardım isteyin. Eşyalarınız ve bebek arabasını bagaja vermeniz konusunda size destek olacaktır.
Uçak yolculukları inanın en kolayı. Eğer kara yolundan arabayla seyahat edecekseniz ve yolculuk 13 saatte tamamlanacaksa hem fiziksel hem de psikolojik olarak buna çok iyi hazırlanmanız gerekiyor. 😦 Ali Efe 10 aylıkken biz sevgili kocamın yoğun ısrarları ve maceracı ruhu sebebiyle Hatay-Eskişehir ve Eskişehir-İzmir yönlerinde seyahat ettik. Kullandığımız araç neyse ki bagajı çok geniş, üzeri yatak olabilen tipte bir araçtı. Ali Efe aşırı hareketli bir çocuk olduğu ve her 5 dakikada bir oynadığı şeyden sıkıldığı için çok zorlandım diyebilirim. Yanıma tüm ses çıkaran, sevdiği oyuncakları aldım. Bir süre onlarla oyalandı. Müziği çok sevdiği için bol bol şarkı söyledik. Yanıma sevdiği tüm meyve ve mamalardan almıştım, onları yedi. Çok sıkıldığında mola verdik, yürüyüş yaptık. Uykusu geldiğinde de açtığımız yatağa yatırdık. Böylece 13 saati tamamladık.İnanın çok zordu.
Çantanızda kalın ve ince giysiler (bulunduğunuz aracın sıcaklığına ve mevsime göre)su, mama, meyve, battaniye, oyuncak, bolca bebek bezi ve ıslak mendil mutlaka bulundurun. Bebeğinizin sakin kalması için tabii ki çaba sarf edin ama unutmayın o bir bebek, ağlayacaktır da. Her şeyi yapmanıza rağmen çok ağlıyor ve elinizden bir şey gelmiyorsa bu durumla barışın ve çevrenizdekilerin anlayışını rica edin. Ağladığı için ona kızmayın.
Şimdi böyle anlatırken çok kolay geliyor. 🙂 Ama ne kadar zor olursa olsun unutmayın, o sizin kıymetliniz ve yolculuk da sonsuza kadar sürmeyecek. 😉
Bu arada fotoğraf da yine bir seyahatimizden. Keyifli günler dilerim. ❤
Yazı Sahibi: Burcu Kavasoğlu
Instagram: burcukavasoglu