Eşim yoğun iş temposundan yorulunca şu soruyla geldi:

“Oğlumuzla soğukta bir hafta gezebilir miyiz?”

Ben de evde bunaldığım için teklife balıklama atladım. Konuşurken planlar Paris’ten İtalya’ya döndü. Havanın iyi olması, uçak biletinin şaşırtıcı derecede ucuz olması fikrimizi değiştirmemize neden oldu. Aslında oğlumuz doğmadan önce kuzey İtalya’yı gezmiştik. Bu kez de güneye gidelim dedik. Biletler gidiş- dönüş 1600₺ gibi bir ücrete mal oldu. Araba kiralama da bir o kadar ucuzdu. Arabayla beraber bir de oto koltuğu kiraladık.

Uçağımız Roma’ya indi. Biz Sixt’ten kiraladık. İnternette yazanlar doğruymuş; İtalya’da araba kiralayan herkes gibi bize de ufak sıkıntılar çıkardılar.

Arabamızı alıp 2 saatlik Napoli yolculuğuna çıktık. Otoban rahat ve güzeldi. Çıkışta bizim gişeler tarzı çıkış noktaları var. Ödemeyi kendiniz yapıyorsunuz. Bir tavsiye, nakit ödeme yapın. Bu yol için 15€ ödedik.

Bebekle Napoli

Napoli’de akşam feribot saatine kadar vaktimiz vardı. Bizi en çok zorlayan bugün oldu. Otel veya ev olmayınca akşam feribota kadar geçen zamanda yürüdük. Napoli’den çekinmiştim. Eşimin ikinci gelişi ve güzel anıları yok. Ama başımıza bir şey gelmedi. Hatta eşim “Ben böyle hatırlamıyorum burayı.” dedi. Bebek arabasıyla gezmek oldukça zor. Kaldırımlar çok dar ve yollar arnavut kaldırımı. Sürekli bir yerlere takılıp durdu. Arabamız baston değil, arka tekerleri büyük olanlardan. Bu da bize tüm İtalya gezisi boyunca sıkıntı çıkardı. Çünkü burada tüm girişler ve çoğu lokal restoran küçük. (Roma’da otobüse binerken tekerlek sökmek zorunda kaldık)

Napoli’de sahil kıyısında yürüdük. Denizin kenarında Castel dell’ Ovo (kale) var. İçeriye girmedik. Kalenin dış görünüşü güzel. Merkezde Castel Nuovo (kale) var. Bu kalenin biraz gerisinde kurt heykelleri vardı. Epey fazla. Oğlum çok eğlendi. Aralarında koşturdu. Hava oldukça iyiydi. Güneşliyken ince kazak ve polarla gezdik.

Pizza Ntretella’da pizza yedik. Gerçekten lezzetliydi. Tabii pizzalar bizdeki gibi değil. Bilenler bilir, İtalyan pizzaları kalın hamurlu oluyor.

Bebekle Pompeii

Pompeii’ye de gittik, antik kenti gezdik. Bebek arabasıyla gezmek imkansız. Taşları çok büyük ve araları boşluklu. Biz kanguru tercih ettik ama oğlum hiç sevmediği için çok az durdu. Daha çok yürüdü, koşturdu. Büyük bir yer, biz hepsini gezmedik. İçeride bir restoran var. İhtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Antik kente giriş için kişi başı 16€ ödedik, bebeğe ücret almıyorlar.

Feribot (tirrenia)

Feribotu önceden internet üzerinden satın aldık. Aldığımız oda iki yataklı ve banyoluydu. En güzel yanı da çocuklar için geniş bir oyun alanı var. Ben yorgundum. Babasıyla oğlum bol bol eğlendiler. Bu sayede çabuk uyudu. Odada ince bir pike ve battaniye verdiler. Yalnızca sabaha karşı battaniyeye gerek duyduk. Genel olarak sıcaktı odamız. Banyo da gayet temizdi. Tek sıkıntı; yerler halı kaplı. Tabii ayakkabı ile basıldığı için kirli. Biz çorapla gezip sonrasında çorapları kirliye attık. Oğlumla ben bir yatakta (oğlum 20 aylık) yatabildik. Sıkıntı olmadı. Odamız pencereli olanlardandı. Gece kalkıp denizi izledik ve sabah güzel bir manzaraya uyandık. Feribotta ayrıca bar ve yemek salonu da vardı. Feribot için odaya toplamda 170 € verdik. (Araba+oda+2 kişi)

Feribotta önemli bir ayrıntı var: feribot kalkış saatinden 90 dk önce orada olmalısınız. Feribota girmeden önce bileti onaylatıyorsunuz. Sizi diğer arabalarla bir sıraya sokuyorlar. Saat gelince sıra halinde ilerleyerek feribota biniyorsunuz.

Dönüş yolculuğunda da feribotu tercih ettik. Bu kez gece kalmalı olanı değil. 39€’ya karşıya geçtik. Yaklaşık 40 dk sürdü. Bu feribotta da yine oyun alanı vardı.

Bebekle Palermo

Feribot sabah 07:30’da Palermo’ya vardı. Ocak ayı olduğu için oteller hep erken check in yapmamıza izin verdi, şanslıydık. Palermo’da iki gece İbis’te konakladık. Erken giriş yaptığımız için kahvaltıya yetiştik. 15€ vererek yararlandık. Otel gayet temizdi. Sıcaklık konusu sıkıntı olunca hemen ilgilendiler. Ayrıca lobide oyuncaklar vardı. Oğlum baya eğlendi. Kahvaltı genelde tatlı ağırlıklıydı tüm İtalya tatili boyunca. Sicilya’da olduğumuzdan canoliye doyduk.

Monte Pellegrino’ya çıkmaya karar verdik. Otelden görünen güzel bir kale. Epey yukarıda, zikzaklı bir yolu var. Arabamız olduğu için kolları sıvadık çıktık. Yol boyunca koşanlara hayret ederek tepeye vardık. (Azımsanmayacak kadar çok ve her yaştan koşan insan vardı) Kale kapalıydı. (Aşağıdaki resim o kapalı olan kale) Ama yol kenarında durarak manzarayı izledik. Bir de Giardino Inglese (İngiliz Bahçesi) diye bir park var Palermo’da. Ocak olmasına rağmen lunapark kuruluydu. Oğlumuz baya eğlendi.

Yakınlarda bir yerlere gidelim diye Trapani’ye 1 saat 30 dk yol gittik. Daha yerel bir yer. Sahilde yürüyüş yapabilirsiniz. Merkezdeki kiliseleri görebilirsiniz.

Enna

Sirakuza’ya giderken yolda bir dağ gördük. Ve dağın tepesinde bir yerleşim. Hemen rotayı çevirip Enna’ya çıktık. Gerçekten harika bir manzarası vardı. Diğer yerlere göre hayli soğuktu. Kar yoktu ama olsa şaşırmazdık.

Bebekle Catania

Katanya’nın sembolü filmiş. Oğlumun en sevdiği hayvan. Her yerde heykeller, resimler ve semboller var. Bayıla bayıla gezdi.

Güneyde her yerde “testa di moro” görebilirsiniz. Kafa şeklinde saksılar…Hikayesi şu: bir kadın var. Penceresinin önüne çiçekler ekmeyi çok seviyor. Bir gün gemici bir adam geçerken kadına aşık oluyor ve aşk yaşamaya başlıyorlar. Adamın eşine ve çocuklarına dönme günü geliyor. Kadın bunu duyunca intikam için adamı öldürüp kafasından saksı yapıyor. Bu sayede adam hep onunla kalıyor. Şimdilerde de seramikten bu saksıları güneyde her yerde bulabilir, satın alabilirsiniz.

Bebekle Siraküza

Siraküza’da Hotel Posta’da kaldık, asansörlüydü. Bebek arabası ve İtalya’nın minnak kapıları düşünülünce tercihlerimizi doğru yapmaya çalıştık. Kahvaltı fena değildi. Yine tatlı ağırlıklıydı. Ama kahveniz istediğiniz gibi geliyor. Oda çabuk ısındı ve temizdi. Yalnızca yerlerde halı olmaması ve kış olması sebebiyle hayli soğuktu. Sürekli oğlumuzu kontrol ettik. Ev ayakkabısı veya panduf bu aylarda mantıklı olurmuş. Ama bizim aklımıza gelmedi.

Siraküza’da insanlar kuzeyden daha farklı. İngilizce bilen sayısı az. Ama anlaşmanız zor değil.

Kaleye deniz kenarındaki yürüyüş yolundan gittik. Şehrin ortasında Fonte Artusa diye bir yer var. Yolun kenarından aşağıdaki havuzda yüzen balık ve ördekleri izleyebilirsiniz. Oğlum çok eğlendi. Kale de görülmeye değer. Sanırım kişi başı 4€ verdik. Bebek ücretsiz. Pasaport sordular yalnızca bu kalede.

Bebek arabasıyla girilebilir. Rampalarla ilerlemek kolay. Ocak ayında boş olduğu için biz oğlumuzun yürümesine izin verdik.

Merkezde çok güzel yapılar var. Mutlaka gezin. Hava harikaydı. Güneşten sıcakladığımız bile oldu.

Sicilya’da Yeme İçme

Sokak lezzetlerini Palermo’da denedik.Arancini(arancino) bizim içli köfteye benziyor. Pilav yaptığımız bulgurdan top yapıyorlar. İçine de kıyma, peynir, ıspanak gibi ne isterseniz seçebiliyorsunuz. Sonra onu kızartıyorlar. Ben ıspanaklısını sevdim. Karnabahar kızartması da güzeldi. Panelle diye bizim pişinin incecik ve çıtır olanları var. O da çok lezzetliydi. Bu sokak lezzetleri genelde kızartma oluyor. Bu sebeple fazla yenmiyor. Zaten onlar da başlangıç olarak yiyorlar.

Kesinlikle cannoli yemeden dönmeyin!!! Birer espresso söyleyin ve Sicilya kurabiyesi veya kruvasan eşliğinde “ayakta” yiyin. İtalyanlar genelde böyle yapıyorlar. Hızlıca kahvelerini içip gidiyorlar. Kahve isterken “cafe” dediğiniz şey espresso anlamına geliyor. Eğer sütlü kahve isterseniz “cafe latte” demelisiniz. Yalnızca “latte” derseniz süt gelir 🙂

En en en en önemlisi güneyde saat 12 den sonra yemek için bir yer bulmanız çok zor. Biz yanımızda formül mama taşıdık. Ben bunu biliyordum gelmeden ama illa bir yer olur diye düşünmüştüm. Yanılmışım. Güneyde hayalet şehire dönüyor her yer saat 12 de. Yanınızda atıştırmalık mutlaka taşıyın.

İtalya’da Araba Kullanacaklar için Önemli Bilgiler

İnternette arayınca İtalya trafiğinden korkmanız gerektiği yazıyor. Bunlar bence Türkiye trafiğini bilmeyenler. ( Ankara’da yaşıyoruz.) Biz 6 gün arabalıydık. Ve en ufak bir sinirlenme, gerilme yaşamadık trafikte. Herkes gayet saygılıydı.

Araba kiralayacaklar için ZTL en önemli ayrıntı. ZTL limited traffic zone anlamına geliyor. Yani kısıtlı trafik bölgesi. Bu bölgelere yalnızca kayıtlı araçlar girebiliyor. Bazı elektronik tabelalarda “non attivo” yazabiliyor. Bu ZTL aktif değil anlamına geliyor. Ama biz yine de riske atmamak adına bu bölgelere girmedik.

Park edecekseniz BEYAZ park çizgileri bedava, MAVİ çizgiler ücretli, SARI çizgiler engelli araçlar anlamına geliyor. Maviye park edecekseniz en yakındaki park makinesinden bilet almalısınız. Biletinizi görünecek şekilde aracın önüne koyun. Eğer biletinizi görmezlerse ceza yiyebilirsiniz.

Benzin alacaksanız kendiniz doldurun. Zira elemandan alırsanız daha pahalı oluyor. İkisinin de fiyatı yazıyor. Biz Eni benzinliklerini kullandık.

Güney İtalya Hakkında Bilinmesi Gerekenler

◦ Güneyde öğlen 12 de her yer kapanıyor. Mutlaka atıştırmalık bulundurun.

◦ Tuvaletler çoğu zaman temiz değil. Klozet örtüsü ve peçete mutlaka bulundurun.

◦ Araba kiralarsanız ZTL bölgelerine girmeyin. Hem yerel polise hem de kiralama şirketine ceza ödemek zorunda kalırsınız.

◦ İtalyanlar çocuklara sevecen yaklaşıyor. Yaya geçitlerinde genelde bekliyorlar. Ama güneyde biraz daha ihlal edilebiliyor.

◦ Kışın mutlaka ev ayakkabısı veya panduf götürün. Ocak ayında otellerde yerler çok soğuk!

•Biz Türkiye’de Aptamil mama kullanıyoruz. İtalya’da da bu markayı satın aldık. Aynı zamanda Hipp’in tüm kavanoz mamaları ve diğer ürünleri bulunuyor. Bez olarak Lupilu diye bir marka aldık. Sızdırma konusunda pek başarılı değil. Sık değiştirdik. Ama Pampers veya Huggies de bulabilirsiniz. Biz pişik yaptığı için Pampers almadık.

◦ Roma’da Bialetti kahve makinesi mağazası var. Çok kolay bir kullanımı var. Kendinize veya hediyelik alabilirsiniz. Espresso severlere duyurulur!

Biz dönüşü Siraküza’dan Napoli’ye kadar arabayla yaptık. Yollarda o kadar çok tünel geçtik ki sayamadık. Hayran kalmamak elde değil. Ocak olmasına rağmen kuzeye kadar her yer yeşillikti. En güzeli de Sicilya adası boyunca hiçbir yolda ücret ödemedik. Ve güzel Ocak ayı havasının tadını çıkardık. Ben oğlum için kayak pantolonu götürmüştüm soğuk olur diye düşünerek. Yalnızca 2 kez giydi. (Biri Roma’da) Onun haricinde kalın pantolonlar yeterliydi. Sicilya’ya gideceklere duyurulur.

Yazı Sahibi: Şeyma Gülbezer Tok

Instagram: okubanaanne