İlham Veren Gezgin Anneler Serisi: Nadiye Çağlar

Sosyal medyada severek takip ettiğim gezgin annelerle röportajlarım devam ediyor. Yeni röportajımı “nilyesiliyollar” hesabının sahibi Nadiye Çağlar ile yaptım. Kendisini yoga anneleri gurubumuz sayesinde tanımış ve zevkle takip etmeye başlamıştım. Kızlarıyla birlikte ailece yurt içi, yurt dışı demeden çok fazla geziyor ve bazen benim cesaret edemediğim yerlere giderek bana ilham oluyorlardı. Şu anda İngiltere’de yaşıyorlar ve İngiltere içinde(pandemi nedeniyle) masalsı yerlerde gezilerine devam ediyorlar. İngilitere’deki yaşamlarıyla ilgili de çok güzel paylaşımlar yapıyor. Kendisinden İngiltere’de çocuklu hayat ile ilgili yorumlarını da aldım. O zaman ilham veren gezgin anneler serisi ikinci röportajla devam etsin…

Tüm ilham veren gezgin anne röportajları için şuraya tık tık!

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Merhaba. Ben Nadiye. Sivas’ta başlayadığım hayata şimdilerde İngiltere’de devam ediyorum.
Türkiye’nin en prestijli özel okullarında senelerce matematik öğretmenliği yaptıktan sonra radikal
bir kararla istifa ederek burada yeni bir hayata başladım. Kendi kendime kurduğum uzaktan
eğitim sistemim ile hem Türkiye’den hem İngiltere’den öğrencilere uzaktan özel matematik
dersleri veriyorum. Eşim elektrik mühendisi ve İngiltere’de uluslararası bir firmada üst düzey
yönetici. Buraya yerleşmemizin temel sebebi de bu iş teklifini kabul etmekti. Bir de dünyamın
merkezi 5 yaşındaki kızım var, Nil…

Çocuğunuzla birlikte gittiğiniz yerler arasında en rahat ettiğiniz ve en zorlandığınız yerler
nerelerdi? Sebeplerini kısaca açıklar mısınız?

Bu soruya zorlandığımız bir yer olmadı dersem belki abarttığımı düşünenler olabilir ama
gerçekten öyle. Nil henüz 4 aylıktı ki birlikte büyük Avrupa turuna çıktık. Sonrasında sayısını
unuttuğum yerleri birlikte keşfetme şansı bulduk. 5 yaşında 25 kadar ülke gördü. Buna okyanus
aşırı Avustralya’da dahil. Seyahat onun doğumundan evvel hayatımızın merkezindeydi
doğumdan sonra da öyle olmaya devam etti. Bu nedenle Nil’in normali de yolda olma hali oldu.
Şubatta eksi derecelerde kuzey ülkeleri ya da çok uzun saatler süren arabalı turlar alışık
olduğundan olsa gerek bizi yolda olmaktan yıldırmadı.
Gittiğimiz yerlerde Nil’e hitap edecek ne kadar çok etkinlik varsa o kadar rahat ediyoruz
diyebilirim. Özellikle yazın deniz içeren seyahatler birçok çocuğu olabileceği gibi Nil’i de en
mutlu eden yerler oluyor.

View this post on Instagram

Kuzeyde keyifli seyahatlerin vazgeçilmez parçasının doğru kıyafet seçimi olduğundan bahsediyorduk geçenlerde yarım kalmıştı. Kıyafet detaylarına geçmeden bir konuya değinmeden geçemeyeceğim🙈 Rüzgara, yağmura rağmen tiril tiril elbiseler, maşalı saçlarla buralardan fotoğraf paylaşan arkadaşları anlamaya çalışıyor ama anlayamıyorum😀Bir kere buraların ruhunda yok o mod😃 Adımını attığın yer, gördüğün beş mağazadan üçü ya bot satar ya da en korunaklısından yağmurluk, daha bir tek vitrinde bile ben Instagram elbiselerinden görmedim hiç bir kuzey seyahatimde, sizce de bazen abartıya kaçmıyor mu işler😀🙈 Neyse ben en koruyucu önerilerime devam edeyim de siz yapın seçiminizi donmak mı Instagram da beğeni almak mı😍 Bu seyahaterde polar üzerine spor yelek giymeyi ve Nil'e de giydirmeyi çok pratik buluyorum. Yağmur yokken bazen mont fazla geliyor tek polar da ince. Orta yolu en pratik haliyle yelekler sağlıyor. Cepli olanlar trekkinglerde de çanta taşımak yerine eşya koymak için çok ideal oluyor. Çanta demişken sırt çantası en iyi seçim çoğu zaman bu gezilerde ama çantanızın su geçirmez olması gerçekten kıymetli. Benim yanımda böyle bir çanta yoksa ıslanma tehlikesi olan eşyaları mutlaka bir poşete koyup sağlamca kapatıyorum ama kötü süprizler yaşamamak için tavsiyem trekking sevenlerin basitinden de olsa böyle bir çanta edinmesi. Bugüne kadar pantolon konusunda özel bir girişimim olmamıştı, taytlarla idare ediyordum ya da aşırı soğuk bir iklimse kayak pantolonumu giyiyordum ama bu geziden sonra bir de su geçirmez pantolon bulmaya karar verdim. Onu da alabilirsem artık yağmur çamur neymiş umrumda olmaz ki zaten şimdiden umrumda değil😍 Çocuklar için yağmur tulumundan önceki gönderi de paylaşmıştım. Daha soğuk yerlere gidecek olursanız da montla beraber tam kar tulumları var ki üşütmesi adera imkansız. Nil'e Tchibo'dan almıştım kaç senedir giyiyor ve çok rahat ettik tüm kış gezilerinde. Bu sene artık üzerine olmaz sanırım🙈 Son olarak bir de saça, boyna, bileğe şimdiler de maske niyetine ağza burna takmalık balaklava da gerçekten çok seviyorum kullanmayı😍 Sizler de yorumlara yazın kışa meydan okuyan kıyafet önerileriniz varsa😊 #nilyesiliiskoçya 🌿🌾

A post shared by Nadiye Çağlar (@nilyesiliyollar) on

Seyahatlerinizde çocuğunuzla birlikte yaşadığınız en heyecan verici deneyim neydi?

En uzak rotamız olan Avustralya’da yağmur ormanlarında turistlerin değil de yerellerin tercih
ettiği rotaları kullanarak yaptığımız yürüyüşler kesinlikle unutulmaz anlardandı. Karşımıza vahşi
hayvan çıkma, zehirli örümcekler riskini göze alarak, bazen ağaçlar arasından gelen seslerle
ürpererek yola devam ettiğimiz ve yeşilden başımızın döndüğü muhteşem bir seyahatti. Nil yol
boyunca babasının sırtında kanguruda yol almıştı. Ağaç dallarına uzanmaya çalışan hallerini ve
devasa ağaçlara bakan şaşkın bakışlarını seneler geçmesine rağmen aynı heyecanla
hatırlıyorum.

View this post on Instagram

Dört mevsim kuzey modasından bildiriyorum: yağmura, rüzgara dayanıklı kıyafet ve ayakkabı😊 İskoçya seyahatinde en çok gelen sorulardan biri de kıyafet seçimiydi ki bence de böyle bir geziden keyif almak için en önemli nokta uygun giysilerler yola çıkmak. Sırılsıklam olmuş bir halde ya keyif alamaz ya da hasta olursunuz ya da her ikisi birden😍 Biz bu işi seneler önce çözmeye başladık. Kıyafeti doğru seçtikçe daha da sevdik yoldan çıkan gezileri, bolca dağ taş çamura bulanmalı olanları😊 En önemli ikili ayakkabı ve mont. Her ikisi de kesinlikle ama kesinlikle su geçirmez olacak. Biliyorum maaliyetli seçimler ama gerçekten gerekliler. Ben ayakkabı da @columbia1938 @northfaceclothes @jackwolfskinturkiye üçünü de kullandım. Hatta hala ikisini çok aktif giyiyorum. Zira senelerce giyilecek kalitede ayakkabılar onca suya yağmura karşı. En çok Jack W.den memnun kaldım. Tabanı muhteşem çıktı. Columbia'ların tabanı kayıyordu ve iki ayakkabının ucu da suya dayanamayıp açıldılar! Daha uygun fiyat için @decathlonturkey den de benzer ürünlerden alabilirsiniz. Geçen iki kış Nil'e aldığım kar botlarından inanılmaz memnun kaldık ki diğer markaların dörtte hatta beşte biri fiyatınaydı🤦🏻‍♀️Neden her şey bu kadar pahalı olmak zorundaki😑 Mont seçimlerimde de yine tüm aile için tercihimiz Jack Wolfskin. Senelerdir giyeriz, bir damla ıslanmadan yolumuza devam ederiz. Bu montlar sayesinde şemsiye bile taşımayız yanımızda. Maaliyetli evet ama indirim döneminde yakalamak da mümkün. Ben tamamını outlet ve indirimlerden topladım. Açıkçası beş tane montunuz olacağına bir tane bu tarz sizi gerçekten koruyan ürüne sahip olmak da her açıdan avantaj eğer yağmuru, rüzgarı bol yerlerde yaşıyor ya da bu tarz yerlere seyahat ediyorsanız. Nil için mutlaka bir de su geçirmez pantolon taşıyoruz. Tchibo ya da Decathlon'dan temin edebilirsiniz. Polar ise en olması gerekenlerden. Ben yine yukardaki markalardan tüm aileye toplamıştım, hepsi ince ama müthiş koruyucu ve terletmiyorlar. Polar da en önemli nokta ısıtırken terletmemesi. Daha kış seyahetlerinde alt üst içlik de giyiyoruz, onları da Tchibo'dan edinmiştik, incecik ve çok sıcaklar. Devamı da yarın gelsin sığmadı😀 #nilyesiliiskoçya 🌿

A post shared by Nadiye Çağlar (@nilyesiliyollar) on

Seyahat etmenin çocuğunuza kazandırdığı şeyler nelerdir?   

Nil dünyanın neresine giderse gitsin bir kaç ay içerisinde hayata aynı tempoda devam edebilir
ya da sorgulamadan konforuna temizliğine bakmadan her yerde uyur ve de ne bulsa zorluk
çıkarmadan yer. Bunlar tamamen yol deneyimlerinin getirileri. Yolculuklarımızda genelde otel
ayarlamadan yol alır, o akşam nereye kadar sürebildiysek anlık bulduğumuz yerde konaklarız,
eski yeni çok da takılmadan. Aynı şekilde yemek için de o an ne uygunsa idare ederiz. Bunlar da tamamen Nil’e geçmiş durumda. Seyahat esnasında daha toleranslı olması gerektiğini henüz
konuşmayı öğrenmeden öğrendi diyebilirim.

Çocukla seyahat planı yaparken normalden farklı olarak nelere dikkat ediyorsunuz? 

Seyahat planlarımızı hiç bir zaman yanımızda çocuk var fikriyle yapmadık diyebilirim. Biz
eskiden nasıl ilerliyorsak Nil’i de bu rutine alıştırdık zaman içinde. Ama onun seveceğini
düşündüğümüz yerleri de planlarımıza ekliyoruz. Ona hitap edecek müzeleri, oyun merkezlerini,
katılabileceği farklı atölyeleri de ziyaret ediyoruz. Her zaman yanımızda anı kurtaracak kadar
yiyecek içecek taşırdık zaten ama Nil’den sonra mutlaka bulundurmaya gayret ediyoruz.
Gittiğimiz ülkelerde şehirler arası toplu taşıma yerine araba kiralama da Nil’den sonra daha çok
kullandığımız seyahat şekli oldu diyebilirim.

View this post on Instagram

Sadece 6 hafta evvel, anne kız Almanya'da günlerce dolaşmıştık. O zamanlar İtalya'da olaylar yeni yeni çığrından çıkmaya başlamıştı, Almanya'da da vakalar görülüyor ama kriz durumu yoktu. Olayların ciddiyetinden habersiz elimizi kolumuzu nereye koyduk korkusu olmadan dolaşıyorduk. Ne büyük özgürlükmüş! O tatilden döndüğümüzden sadece bir kaç gün sonra olaylar akıl almaz şekilde ve hızla büyüdü. Daha İngiliz devleti anlamadan biz kendimizi soyutladık kalabalıklardan. Bu eve kapanma döneminde aldığım en doğru kararsa gönüllü online matematik derslerine başlayarak, öğrencilerin #uzaktaneğitim sürecine destek olmak oldu. İnanır mısınız virüs haberlerini takip etmekten kendimi alamıyor ve okudukça da adeta daha da depresif hale geliyordum. Bir anda bu yardım projesiyle gündemim değişti. Kendimi her gün ders hazırlarken, soru çözümü çalışırken buldum. İki haftada 10 saate yakın canlı ders yaptım! Karşıda kim olduğunu bilmeden, öğrencilerin bilgi birikimmleri hakkında fikir sahibi olmadan inanın hiç kolay iş değil. İlk başlarda 400-500 öğrenciyken, kaydettiklerimi de izleyenlerle beraber günlük 1000 öğrenciyi buldu dersleri seyredenler. İki haftada Instagram hesabıma 5000 yeni kişi katıldı! Senelerdir seyahat notlarımı, deneyimlerimi ve hayat tecrübelerimi paylaştığım hesabımda şüphesiz yaptığım en yararlı iş bu gönüllü proje oldu. Bu süreçte paylaşımlarınızla sesimi duyurmama yardım etmeseniz çok daha az bir etki yaratabilirdim. Payı olan yüzlerce kişiye gönülden teşekkürler. Derslerimiz bu haftada tüm hızıyla devam ediyor. Sizler de yakınlarınıza söyleyerek onların da fayda görmesine ve benim sesimi duyurmama destek olabilirsiniz. Bugünleri geçirdiğimizde hatırlayacağım en iyi anı bu hayır işi olacak🙏 Size de evde bunalmak yerine size ne iyi geliyorsa onunla uğraşmanızı tavsiye ederim. Ben en sevdiğim işte çareyi buldum, bilgiyi paylaşmakta🥰 #nilyesiliingiltere #uzaktaneğitim #gönüllü #matematik #sosyalsorumluluk

A post shared by Nadiye Çağlar (@nilyesiliyollar) on

Çocukla seyahat etmenin zor olduğunu düşünen ebeveynlere verebileceğiniz tavsiyeler var
mı?

Çocuklar evin dışında aslında çok daha mutlular. Yeni yerler görmeyi, farklı deneyimler
yaşamayı çoğu çok sever. Sadece seyahatlerde başlarda bocalayabilirler alışık değillerse. Bu
noktada ebeveynler sağlam durup çocuğu motive etmeli, alışması için de yolda olmayı
denemeye devam etmeliler. Seyahatler her zaman süprizlere gebedir. Olumsuzluklara çok
takılmadan yola devam etmek, soğuk, açlık, konforsuzluk konularına çok takılmamak gerekli.
Szi takılmazsanız çocuğunuz bir süre sonra aldırmaz, sizden ne görüyorsa öyle davranır
muhtemelen.
Konforlu olsun diye gerekli gereksiz eşyaları taşımamak da en temel konulardan. Ne kadar az
eşya o kadar özgürlük demek yolculukta. Kaç gün kalacaksanız ona göre kıyafet almak,
çocuğun asla giymeyeceği şeyleri lazım olur belki diye yüklenip götürmemek zihninizi kesinlikle
daha iyi hissettirir.
Çocuklar seyahate engel değil ama bir çoğumuz böyle büyümediği için gözümüzde büyüyor.
Eğer varsa içinizde yola düşme arzusu çocuk yüzünden ertelemeyin, onun yollarda elde
edeceği deneyimleri başka hiç bir şekilde elde etmesini sağlayamazsınız. Çocuklara da
kendinize de bir şans verin…

View this post on Instagram

Fotoğraf mart ayı sonlarından. Nil'in ateş ve öksürükle başlayan hafif atlattığı ve hala ne olduğunu bilmediğimiz hastalığının son günlerinden, güneşi görünce sevinmiş bahçede ayaza rağmen hava alıyorduk😑 Okullar da yeni kapanmıştı ve ben henüz tüm planladıklarımın iptal olacağından habersizdim. – Karavanla 5000 kilometrelik Lapland seyahati – Yunan Adaları turu – 2 ay boyunca fellik fellik Türkiye gezme planları – Türkiye'den ziyaretimize gelecek bir sürü eş dost arkadaşımızın planları ve bunlara ek bir de süresinin geçmesine o tarihte 5 ay olan ehliyetin tez elden sınavlarını geçme😑 Bir aylık Türkiye'yi saymazsak tamamı iptal oldu😓 Nisan 8 deki ehliyet sınavım tam dört kez gün değiştirdi beş ay içerisinde. Tam diyorum kurtulacağım bu stresten üç gün kala iptal oluyor! Çalışmam artık diyorum bu sefer gerçekten unutuyorum detayları zira kurallar Türkiye'den çok ama çok farklı. 5 çeşit yaya geçidi nedir ya🤦🏻‍♀️🤦🏻‍♀️🤦🏻‍♀️Her birinin lamba detayından yol kenar çizgisine kadar farklı olması peki. Bunun gibi yüzlerce detay. Ama peşini bırakmadım! Şükürler olsun dün de sınavın hem çoktan seçmeli hem de videolu kısımlarından istediğim puanları yakaladım. Ama bitmedi elbette, şimdi bir de direksiyon sınavına tarih bulma ve sınavı geçme mevzusu var😑Aylardır sınav tarihleri kapalı. Sadece toplumun mecburi ihtiyacı olacak mesleklere açıktı sınavlar. Doktor, öğretmen, itfaiye, yiyecek nakliyatçıları gibi… Senelerdir İstanbul şöforüsün ne olabilir ki demeyin inanın sınavların ciddiyeti çok yüksek ve sağdan direksiyon arabaya alışmak çok uzun zamanımı aldı. 1 senedir çok aktif kullanıyorum burada, kendimi çok kastım ama öğrendim bakalım bir de hocanın onayından geçerse😑 Göçmenlik işte böyle aslına bakarsanız. Kaç yaşta gelirseniz gelin hep bir mücadeleye devam hali. Ama kafaya koyunca bir şekilde yapabildiğinizi görmek de insana büyük keyif veriyor. Ehliyet sınavı detaylarını başlı başına daha sonra da yazacağım şimdi pazarı karşılama zamanı😊 #mutlupazarlar #nilyesiliingiltere 🌿 #ingiltere #england #uk #turkey #türkiye #ingilteredehayat #göçmen #theorytest #göçmenhayatı #göçmenkadinlar #ehliyet

A post shared by Nadiye Çağlar (@nilyesiliyollar) on

Son olarak İngilitere’de çocuklu yaşamı kısaca özetleyebilir misiniz?

İngiltere’de yaşamı uzun zamandır planladığımız için değil bir anda gelen iş fırsatının cazip
olmasından kabul ettik. Hatta aynı dönemde yine iş nedeiyle Almanya’ya yerleşmek üzereydik
de diyebilirim. Sonrasında İngilizce hakimiyetimizin hayatımızı oldukça kolaylaştıracağını
düşünerek rotayı bu yöne çevirdik. 1,5 senedir de yaşamımıza Manchester yakınlarında bir
kasabada devam ediyoruz. Göçmenin hiçe yakın olduğu bu kasabada, klasik bir İngiliz hayatının
ortasına düştük. Başlarda göçmenliğin ağırlığı, tüm işleri kendimizin sırtlanması gerektiği gibi
güçlüklerden çok yorulmuş olsak da zamanla daha iyi hissetmete başladık.

İstanbul’daki yaşamımızı bırakmamızın başlıca sebeplerinden olan Nil’in eğitimi için de İngiltere
iyi bir karar oldu diyebilirim. Öğretmen olarak da söyleyebilirim ki Türkiye’de özel okuldan
alabileceğimiz ve belki de daha üzerindeki eğitimi burada bir silgi parası dahi ödemeden
alabiliyoruz. İlkokulda sınıfta en az iki öğretmen oluyor. Esas öğretmen ve asistan öğretmenler.
Hepsi elelden bir şeyler üretme çabasındalar çocuklar için. Dil konusunda ilk geldiğimizde çok
zorlanan Nil için o kadar özveri gösterildi ki tüm emek verenlere minnettarım. Asistan
öğretmenler bu tarz öğrenciler ile sınıf içinde ve dışında birebir çalışmalar yapıyorlar. Nil corona
virüs nedeniyle okulların aniden kapanmasıyla dil gelişiminde geride kaldı ama uzaktan eğitimle
bunu en aza indirmek için de çok uğraştılar. Şimdilerde de okumasını hızlandırmak için yine
asistan öğretmenlerle özel okuma derslerine katılıyor. Bunların tamamını bizden hiç bir talep
olmadan okul organize ediyor. Bunlar beni çok düşündüren konular, yapılabiliyor olduğunu
gördükçe ülkemizde de neden devlet okullarında daha iyi fırsatların öğrencilere sunulmadığını
düşünmeden, üzülmeden edemiyorum maalesef.
İngiltere her adımındaki parkları ile de çocuklar için çok keyifli. Yeşil buraların vazgeçilmezi
olmuş. Yaşam doğanın etrafına kurulmuş. Böyle bir ortamda yaşamak da elbette büyük avantaj
her yaştan insan için. Her ne kadar göçmenlik ailelerimizden uzak kaldığımız için zor olsa da
terazinin kefesine konulduğunda buradaki yaşamın daha ağır bastığını şu ana kadar elde
ettiğimiz deneyimlerle söyleyebilirim. Bakalım zaman bizlere neler sunacak bu yolculukta…

Sorularıma cevap verdiği için sevgili Nadiye’ye çok teşekkür ediyorum. İlham verici gezilerini takip etmenizi tavsiye ederim. nilyesiliyollar

Daha iyi içerikler üretebilmemiz için soru, eleştiri ve beğenilerinizi yorum olarak bekliyoruz. Yazar olmak isterseniz sitedeki iletişim menüsünden formu doldurarak başvuru yapabilirsiniz.

Seyahat sever çocuklar ve aileler için faydalı bilgiler, etkinlikler, seyahat ipuçları ve gezi rehberleri paylaşmaya devam edeceğiz. Tüm bunlardan haberdar olmak için bizi takip etmeyi unutmayın.

Instagram: cokgezencocuklar

Facebook: cokgezencocuklar

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s